- ikincil
- sf.
Sırada önem bakımından ikinci derecede olan, tali, sekunder
Savaş cehennemine bizzat tanık olmuş bir adam için, bu hedefin dışında her şey ikincil kalıyordu.
- A. KulinBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Savaş cehennemine bizzat tanık olmuş bir adam için, bu hedefin dışında her şey ikincil kalıyordu.
- A. KulinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ikincil grup — is., bu, top. b. Birbirleriyle ilişkileri kişisel olmayan, resmî ilişkilere dayanan etkileşmelerle ilişki içine giren, ikiden fazla insanın oluşturduğu topluluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
grup — is., bu, Fr. groupe 1) Küme Bir kadın grubu gözleri komutanın penceresine dikili duruyor. H. E. Adıvar 2) Ortak özellikleri olan varlıklar, nesneler bütünü Lehçeler grubu. 3) mec. Görüşleri, çıkarları bir olan kimseler bütünü, ekip 4) ask.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazık kök — is., bit. b. 1) Havuçta olduğu gibi toprağa dikine giren koni biçiminde kök 2) Toprağın içinde derinlere doğru dik bir biçimde gelişen, üzerinden çıkan ikincil yan kökleri çoğunlukla az olan kök … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılcal kök — is., bit. b. Ana kök, saçak kök ve yan köklerden çıkan ikincil, üçüncü kökler üzerinde bulunan ince kıl şeklindeki emici kök parçaları … Çağatay Osmanlı Sözlük
kökçük — is., ğü, bit. b. Ana kökün dallanmasıyla oluşan ikincil kök … Çağatay Osmanlı Sözlük
sekunder — sf., Alm. sekundär İkincil … Çağatay Osmanlı Sözlük
tali — sf., esk., Ar. tālī İkinci derecede olan, ikincil … Çağatay Osmanlı Sözlük
yan dal — is., eğt. Yükseköğretimde öğrencinin temel alan yanında devam ettiği ikincil alan … Çağatay Osmanlı Sözlük
fer'î — (A.) [ ﯽﻋﺮﻓ ] yan dal, tâli, ikincil … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tâlî — (A.) [ ﯽﻝﺎﺕ ] ikincil … Osmanli Türkçesİ sözlüğü