- ilk örnek
- is., -ği
Örneklik eden biçim veya nesne, arketip, prototip
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
örnek — is., ği 1) Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model Cemal Paşa ecnebi mütehassısların yardımı ile örnek çiftlikler de yapmıştır. F. R. Atay 2) Göstermelik Vali, burada yapılmış olan peynirlerden bir örnek görmek istedi. M. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilk — sf. 1) Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı Gözlerini açınca ilk işi saatine bakmak oldu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) is. Herhangi bir şeyin en önde olanı, önce geleni İnsanı insan yapan duyguların ilkidir aşk. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
arketip — is., Fr. archétype İlk örnek … Çağatay Osmanlı Sözlük
prototip — is., Fr. prototype İlk örnek … Çağatay Osmanlı Sözlük
önlük — is., ğü 1) Yemek yaparken giysinin önü kirlenmesin diye giyilen, boyundan askılı ve bele bağlanan örtü Önünde önlük bağlı, kırk yaşlarında kadar bir kadın geldi. M. Ş. Esendal 2) İlköğretimin ilk beş yılında öğrencilerin giydiği bir örnek giysi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyuşmazlık — is., ğı 1) Uyuşmama durumu Zamanı ve ortamı ile uyuşmazlığı buradan geliyordu. H. Taner 2) dbl. Kelimede, yan yana gelen iki hecede bazı seslerin bulunmayışı. Örnek olarak Türkçede son sesi k olan bir kelimeye k ile biten bir ek getirildiğinde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
önayak olmak — diğerlerine örnek olmak üzere bir işe ilk önce başlamak Bu işte de önayak olmuş ve neler becermiş. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
MİSAL — Bir şeyin benzer hali. Benzer. Örnek. * Düş. Rüya. * Ahlâk ve âdâbla ilgili kıssa ve hikâye. * Bir şeyin örneği ve sıfatı. Kısas. * Gr: İlk harfi harf i illet olan (yani; elif, vav veyahut da yâ olan) fiil veya kelime … Yeni Lügat Türkçe Sözlük