- imkânsızlık
- is., -ğı
İmkânsız olma durumu, olanaksızlık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ADEM-İ İMKÂN — İmkânsızlık. Mümkün olmayı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
fiziksel — sf. 1) Fizikle ilgili olan 2) Genel olarak doğaya, maddeye, nesnelere ilişkin olan, fiziki Fiziksel imkânsızlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
olanaksızlık — is., ğı Olanaksız olma durumu, imkânsızlık Olanaksızlıklara karşın başarıya erenler büyük yetenekler ve çalışkanlıkta insanüstü denebilecek bir düzeyi gerçekleştirmiş olanlardır. M. C. Anday … Çağatay Osmanlı Sözlük
istihâle — (A.) [ ﻪﻝﺎﺤﺘﺱا ] 1. başkalaşım, değişim. 2. imkansızlık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
EYNESSERA-MİN-ES — SÜREYYA (İmkânsızlık bildiren bir tâbirdir ki) Yer nerede, Süreyyâ nerede?.. Süreyyâ ile yer bir olur mu? (meâlindedir ve birbirlerine zıt ve uzak olan şeyler için söylenir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FIKDAN-I İMKÂN — İmkân azlığı, imkânsızlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHAL-İ ÂDİ — Herkesin anlayabileceği imkânsızlık ve muhal. Az düşünenlerin de bilebileceği, mümkün olmayan i … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İMTİNA' — Feragat edip geri durma. * Muvafakat etmeme. Çekinme. İstememe. Yapmama. * İmkânsızlık, mümkün olmayı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİHALE — Bir şeyin terkib ve asıl şeklinin başka hâle değişmesi. Başkalaşmak. * Mümkün olmayış, imkânsızlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük