- inlemek
- nsz
1) Acı, üzüntü belirten kesik sesler çıkarmak
Elleri bağlı ve çıplak kadın, gözleri kapalı inliyordu.
- Ö. Seyfettin2) Gür, uğultulu, yankılı ses çıkarmakYer gök inlesin.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Elleri bağlı ve çıplak kadın, gözleri kapalı inliyordu.
- Ö. SeyfettinYer gök inlesin.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
inlemek — acı çekmek … Beypazari ağzindan sözcükler
inilemek-inlemek — hasta veya uyurken kendini bilmeden sayıklama ses çıkarma … Beypazari ağzindan sözcükler
TADARRU' — İnlemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ıñranmak — inlemek I, 289 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ELİL — İnlemek, enin … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
inim inim — zf. Sürekli olarak inlemek, çok sıkıntıda olmak anlamlarındaki inim inim inlemek ve birini büyük sıkıntıya sokmak anlamındaki inim inim inletmek deyiminde geçen bir söz Bunlardan çekmediğim kalmadı, beni inim inim inlettiler. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
zâr — I. (F.) [ راز ] 1. perişan, ağlayan, inleyen. 2. inilti. II. (F.) [ راز ] yer. ♦ zâr etmek ağlayıp inlemek. ♦ zâr olmak ağlayıp inlemek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
inleme — is. İnlemek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
figan etmek — bağırarak ağlamak, inlemek Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle. Erzurumlu Emrah … Çağatay Osmanlı Sözlük
figân — (F.) [ نﺎﻐﻓ ] feryat etme, ah çekme. ♦ figân eylemek bağırmak, feryat etmek, inlemek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü