- inletmek
- -i
1) İnlemesine yol açmak2) mec. Çok eziyet vermek, eziyet çektirmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çın çın inletmek — gür ve keskin ses çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri göğü inletmek — yüksek sesle ve olanca güçle bağırmak Havayı kokladı, sonra bütün gücüyle yeri göğü inleten bir kişnemeyle kişnedi. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıñratmak — inletmek, I I, 357, 358 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
çın çın — zf. Metal eşyaya vurulduğunda çıkan sese benzeyen bir ses çıkararak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller çın çın inletmek çın çın ötmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
inim inim — zf. Sürekli olarak inlemek, çok sıkıntıda olmak anlamlarındaki inim inim inlemek ve birini büyük sıkıntıya sokmak anlamındaki inim inim inletmek deyiminde geçen bir söz Bunlardan çekmediğim kalmadı, beni inim inim inlettiler. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
inletme — is. İnletmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
masume — sf., esk., Ar. maˁṣūme 1) Suçsuz, günahsız (kadın) O masumeyi yataklarda inletmek senin şanına yakışır mı? R. N. Güntekin 2) Temiz, saf (kadın) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nâlân — (F.) [ نﻻﺎﻥ ] inleyen. ♦ nâlân etmek inletmek. ♦ nâlân olmak inlemek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü