- istiridye
- is., hay. b., Rum.
Yassı solungaçlılar sınıfından, ılıman ve sıcak denizlerde yaşayan, güçlü kaslarla birbiri üzerine kapanan iki çeneti olan, eti beğenilen bir deniz yumuşakçası (Ostrea edulis)
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
alkarna — is., den., İt. argagna İstiridye, midye, tarak vb. kabuklu hayvanları avlamak için deniz dibini taramakta kullanılan, ağız kısmı demirden bir ağ … Çağatay Osmanlı Sözlük
çenet — is., di, bit. b. 1) Açıldığında tohumların ortaya çıktığı kabuk 2) hay. b. İstiridye vb. iki çeneli yumuşakçalarda, kolsu ayaklılarda kavkının iki parçasından her biri … Çağatay Osmanlı Sözlük
denizkabuğu — is. 1) İstiridye gibi çenetli deniz canlılarının kabuğu 2) Bu kabuklarla yapılan süslemeler … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki çenetli — sf., bit. b. 1) Çatladığında kabuğu iki çenete ayrılan (meyve) 2) hay. b. İki parçalı kavkısı birbirine kaslarla bağlı yassı solungaçlılardan midye, istiridye vb. (hayvan) … Çağatay Osmanlı Sözlük
inci — is. 1) İstiridye gibi bazı kavkılı deniz hayvanlarının içerisinde oluşan, değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi 2) Bu tanelerden oluşan takı Yalıdaki ev, Dürnev Hanım ın halılarını, incilerini gözden çıkarmasıyla kurtuldu. N. Cumalı 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sedef — is., Ar. ṣadef 1) Midye, istiridye vb. deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan sedefçilikte kullanılan, pırıltılı, beyaz, sert bir madde 2) sf. Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş Sedef saplı avcı bıçağı duvarda, taşın üstünde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tarla — is. 1) Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası Kulübelerinize ve tarlalarınıza ne kadar üzülseniz yeridir. R. E. Ünaydın 2) Deniz hayvanlarının çok olduğu yer Midye tarlası. İstiridye tarlası. Birleşik Sözler tarla faresi tarla… … Çağatay Osmanlı Sözlük