işitme

işitme
is.
1) İşitmek işi
2) Duyma, sema (II)

İnsanoğlunun işitme gücü saniyede üç bin titreşimden öteye eremez.

- H. Taner
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • işitme kesesi — is., anat. Suda yaşayan bazı omurgasız hayvanlardan, işitme taşını içinde bulunduran akışkan sıvılı organ, otosist …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işitme taşı — is., anat. Omurgalılarda ve bazı omurgasızlarda denge organı olan, iç kulakta bulunan kalker parçacıkları, otolit …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • renkli işitme — is., ruh b. Ses duyumu sırasında göze birtakım renklerin görünmesi durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ısıtmak — isitme tutmak, tesehhün etmek, humma olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HÂSSE-İ SEM' — İşitme kuvveti, duyma duygusu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ŞİNİD — İşitme. Duyma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • işitim — is., biy. İşitme duyusu, işitme yetisi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • SAMİA — Duyma, işitme duygusu, işitme kuvveti …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • beş duyu — is. Dokunma, görme, işitme, koklama, tat alma duyuları …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • duyu — is. İnsanların ve hayvanların, dış dünyanın uyaranlarını görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla algılama yeteneği, duyum, hasse Tüm duyularım uyanık olarak trenimin rengini ve numarasını bulmaya çalışırdım. N. Eray Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”