işitmek

işitmek
-i
1) Kulakla algılamak, duymak

Doktorun sesini işitince koştu, yanakları kırmızı, gözleri parlıyordu.

- H. E. Adıvar
2) Haber almak
3) nsz Kendisine söylenilmek

Gayet sert bir adam olan hesap hocasından boyuna azar işitiyordu.

- O. C. Kaygılı

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • isitmek — ısıtrnak; ısıtmaya tutulmak I, 209, 210 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • işitmek — saraylarda hanlar 1çin kurulan, büyük çanak gibi ayaks ız sofra I, 107 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ağır işitmek (veya duymak) — kulakları iyi işitmemek, az işitmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • söz işitmek — laf işitmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • azar işitmek — azarlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • methini işitmek (veya duymak) — ününden haberdar olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kulağı ağır işitmek — kulağı iyi işitmemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • laf işitmek — azarlanmak, birisi kendisine darılmak Kaç kere laf işittim bu yüzden, sineye çektim. A. Kulin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • GUŞETMEK — İşitmek. Dinlemek, kulak vermek, mesmu olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SEM' — İşitmek. Kulak ile dinlemek. * Kurdun sırtlandan olan eniği …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”