- işittirmek
- -i, -e
İşitmesini sağlamak, duyurmak
Etrafta içilen nargilelerin gurultularını tane tane işittirecek kadar ağırlaşan sükût bana bir kalkınma yaptırdı.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Etrafta içilen nargilelerin gurultularını tane tane işittirecek kadar ağırlaşan sükût bana bir kalkınma yaptırdı.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
eşittürmek — işittirmek I, 222bkz: e ştlirmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
İSMA' — İşittirmek, sesini duyurmak, bir sözü istenilen yere ulaştırmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
işittirme — is. İşittirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf atmak — 1) söyleşmek, konuşmak Tabii Hayri Efendi yle biraz laf atacak belki de biraz işten güçten bahsedecekti. Y. K. Karaosmanoğlu 2) uzaktan, dolayısıyla dokunacak söz söyleyip işittirmek Yakınındaki erkeği kime benzetirse onun lisanından bir şarkı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalturmak — yere çeldirmek, yere çaldırmak;aratmak, aramasını emretmek; işittirmek için çağrılmak. II, 182 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
eştürmek — eştirmek I, 222 işittirmek I, 221bkz: eşittürmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini