- ivedi
- sf.
1) Acele2) Acil
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İVEDİ — Aceleci, savruk. Çabuk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
įvedimas — įvedìmas sm. (2) Š, DŽ1; SD403, Sut, N, M, LL282, L → įvesti: 1. NdŽ, KŽ. | refl. tr., intr. NdŽ, KŽ. 2. ║ Už gyvolių įvedìmą atejo būrys vyrų, mušo Grd. 3. Puolamieji veiksmai prasideda priešo ieškojimu ir priešakinės saugos (avangardo)… … Dictionary of the Lithuanian Language
įvedimas — įvedi̇̀mas dkt. Kariúomenės įvedi̇̀mas … Bendrinės lietuvių kalbos žodyno antraštynas
muaccel — ivedi; peşin; vadesi (eceli) gelmiş; ödenmesi gereken hale gelmiş, talep edilebilir … Hukuk Sözlüğü
müstacel — ivedi; tez; hemen yapılması gerekli … Hukuk Sözlüğü
müstacelen — ivedi olarak; acele olarak … Hukuk Sözlüğü
acele — sf., Ar. ˁacele 1) Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi 2) zf. Vakit geçirmeden, tez olarak Acele bir karar vermek ihtiyacındayım. P. Safa 3) is. Çabuk davranma Birleşik Sözler acele posta Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller acele etmek acele ile… … Çağatay Osmanlı Sözlük
acil — sf., Ar. ˁācil Hemen yapılması gereken, ivedi, ivedili, evgin, müstacel Acil işleri varmış. Birleşik Sözler acil ihtiyaç kredisi acil servis Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller acil şifalar dilemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir an önce — zf. Hemen, olabildiği kadar ivedi Emaneti bir an önce evine götürseler iyi olur. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
Bulgurlu — is., öz., şaka Gereği yokken ivedi ve sürekli olarak dikiş, nakış vb. işlerle uğraşanlar için söylenen Bulgurluya gelin mi gidecek? atasözünde geçen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük