- iyi hâl
- is., -li
Bir kimsenin yaşayışında kötü ve sakıncalı bir durum olmama hâli, hüsnühâlBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
iyi hâl belgesi — is. Bir kimsenin yaşayışında kötü bir şey bulunmadığını veya sabıkasız olduğunu göstermek üzere resmî kuruluşlarca verilen belge, hüsnühâl kâğıdı … Çağatay Osmanlı Sözlük
iyi — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum. F. R. Atay 2) Bol, yararlı, kazançlı İyi yağmur yağdı. 3) Çok İyi para kazandı. 4) Uğurlu, hayırlı, iyilik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâl — is., li, Ar. ḥāl 1) Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet Herkes hâline göre bir hediye verdi. H. R. Gürpınar 2) Davranış, tutum, tavır Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜSN-Ü HAL — İyi hal. Güzel ahlâk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hâl hâlin yoldaşıdır — aynı durumdaki kimseler, birbirlerinin hâlini daha iyi anlarlar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
FARİG-ÜL HAL — Hali rahat, hali vakti iyi olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hüsnühâl — is., li, esk., Ar. ḥusn + ḥāl İyi hâl Birleşik Sözler hüsnühâl kâğıdı … Çağatay Osmanlı Sözlük
belge — is. Bir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb. vesika, doküman Mahkemenin elinde bu iddiaları yalanlayacak bir belge yoktu. T. Buğra Birleşik Sözler aklama belgesi çağrı belgesi çalışma belgesi çıkış belgesi gönderme belges … Çağatay Osmanlı Sözlük
hüsnühâl kâğıdı — is. İyi hâl belgesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
meşruten tahliye — is., huk. Özgürlüğü bağlayıcı cezanın bir bölümünü iyi hâl ile geçiren hükümlünün, şartlara uymaması durumunda yeniden hapsedilmesi şartıyla salıverilmesi … Çağatay Osmanlı Sözlük