- kabilinden
- zf.
Gibi, türünden, çeşidinden
Sol kulak memesinde hafif sıyrıklarla kurtulması mucize kabilinden bir şeydi.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sol kulak memesinde hafif sıyrıklarla kurtulması mucize kabilinden bir şeydi.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
devede kulak kabilinden (veya misalinden) — 1) bir bütüne göre ufak bir parça 2) çok az Bugünkü kargaşalığın baş sebebi, memlekette hakiki fikir adamlarının devede kulak kabilinden olmasıydı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
defibela kabilinden — bir belayı savarcasına … Çağatay Osmanlı Sözlük
mucize kabilinden — umulmayan, beklenmeyen bir biçimde … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabilden — Kabilinden … Çağatay Osmanlı Sözlük
çul çaput — is. 1) Dokunmuş eski eşya veya eski giysi Halk onları hiçbir zaman aç bırakmaz. Çul çaput kabilinden de olsa öteberi vererek sevabına giydirir. R. N. Güntekin 2) Her türlü dokunmuş kumaş … Çağatay Osmanlı Sözlük
def — is., Ar. defˁ Savma Birleşik Sözler defetmek defihacet defolmak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller defibela kabilinden defigam etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hırpalama — is. Hırpalamak işi Bağırmaya kalkınca delikanlı da gözdağı kabilinden onu bir parça hırpalamaya mecbur olmuş. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
mucize — is., din b., Ar. muˁcize 1) Peygamberlerin kendilerine inanmayan insanlara peygamberliklerini ispat etmek amacıyla Allah ın iznine bağlı olarak gösterdikleri olağanüstü olaylar, hâller, tansık 2) İnsanları hayran bırakan, tabiatüstü sayılan olay… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sap derken saman demek — belirli ve doyurucu bir düşünce ortaya koyamamak Konuşma sap derken saman demek kabilinden hiçten şeylerden ibaret kalmıştır. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
ziğir — sesam kabilinden yağlı bir giyah ismi dir … Çağatay Osmanlı Sözlük