kaburga

kaburga
is., anat., Moğ.
1) Eğe kemiklerinin oluşturduğu kafes

Yüreğinde heyecan büyüdü büyüdü, göğsüne sığmayan bir gürültü kaburgalarını parçalayacaktı.

- H. Z. Uşaklıgil
2) Eğe (I)
3) den. Gemilerde dış kaplamanın dayandığı iskelet
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
- <

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • kaburğa — göys yan kemiklerinin heyet i mecmuasi, altı kemük …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KABURGA — Göğüs kemiklerinin beheri. Göğüs kemiklerinin bel kemiğine bağlanmak suretiyle meydana getirdikleri şeklin bütünü. * Gemi, sandal, kayık gibi deniz nakil vasıtalarının hayvan kaburgasına benzeyen ve omurga üzerine kaldırılan eğri ağaçları …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • pedavra gibi — kaburga kemikleri sayılacak kadar zayıf (kimse) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sutari — kaburga, pehlu kemikleri; mashara, şakacı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içegü — kaburga kemiklerinin iç tarafında bu lunan şeylerin adı, I I,içirik I, 137 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • küsri — kaburga kemikleri; göğsün yanları I, 422 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • BEVANİ — Kaburga kemikleri. * Deve ayakları …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • böğür — is., ğrü 1) İnsan ve hayvan vücudunun kaburga ile kalça arasındaki bölümü, boş böğür Ali nin sağ böğründe bir derin yara, sağ kolunda iki kurşun yarası bulundu. M. Ş. Esendal 2) Yan taraf 3) Akran Birleşik Sözler eliböğründe eli böğründe …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • döş — is., hlk. 1) Göğüs, bağır Bana yastık olsun döşlerin güzel. Âşık Veysel 2) Kaburga altı Birleşik Sözler döşgömü döl döş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eğe — 1. is., anat. Göğüs kafesini oluşturan, arkadan omurgaya, önden de göğüs kemiğine eklenen uzun, yassı ve eğri kemiklerden her biri, kaburga 2. is. Maden, tahta vb.nin pürüzlerini düzeltmek için kullanılan, üzeri pürtüklü, sert, ensiz, çelik araç… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”