kaide

kaide
is., Ar. ḳāˁide
1) Kural

Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi.

- H. Z. Uşaklıgil
2) Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık

Güneşten yanmamış tarafı fil dişi bir sütunun kaidesine benziyor.

- H. E. Adıvar
3) argo Kalça
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • kaide — • kaide, aita, este, puomi, sulku …   Suomi sanakirja synonyymejä

  • KAİDE-İ KÜLLİYE — Açık ve sarih olan kaide ve hüküm. Herşey hakkında tatbik edilebilen, umumi kaide …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kâide — (A.) [ ﻩﺪﻋﺎﻗ ] 1. kural. 2. temel, esas …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • KAİDE — Esas. Temel. Düstur. Nizam. Yol. Ayaklık. * Dip taraf. * Bir şeyin meydana gelmesine şart ve düstur olan husus. * Bir ilim ve fennin düsturlarından her biri. * Fık: Hayızdan ve çocuktan kesilmiş kadın …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kaide — kural; usul; ilke; prensip; esas; temel;yol; taban; ayaklık …   Hukuk Sözlüğü

  • KAİDE-İ RABT — Bağlama kaidesi, bağlama cümlesi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ALE-L-KAİDE — (Ka, uzun okunur) Kurala, kaideye göre …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • pirta — • kaide …   Suomi sanakirja synonyymejä

  • puomi — • kaide, aita, este, puomi, sulku mar. • kaide, aita, este, puomi, sulku techn. • kaide, aita, este, puomi, sulku • aita, este, kaide, puomi, sulku …   Suomi sanakirja synonyymejä

  • HİLAF-ÜL-ÂDE — Kaide ve usule karşı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”