kakmalı

kakmalı
sf.
Üzerinde kakma işi bulunan

Kabzası altın kakmalı palası elinden düştü.

- F. F. Tülbentçi

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • sedef kakmalı — sf. Sedef kakması olan Sedef kakmalı çekmece …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çalma — is. 1) Çalmak işi Kimsenin bilmediği bir havayı çalmaya başladılar. H. F. Ozansoy 2) Hırsızlık, sirkat Rüyamıza kadar giren bu bahçeden elma çalmaya gidiyorduk. B. R. Eyuboğlu 3) Başa sarılan sarık 4) sf. Çalınmış Çalma mal. 5) sf. Kakmalı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kabza — is., Ar. ḳabża Silah, kılıç vb. şeylerde tutulacak yer, tutak, sap Kabzası altın kakmalı palası elinden düşmüştü. F. F. Tülbentçi Birleşik Sözler yay kabzası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • meraklı — sf. 1) Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, mütecessis Büyük kapının önünde binlerce meraklı birikmişti. H. Taner 2) Bir şeye çok düşkün olan, sürekli onunla uğraşan Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı. Y. K. Beyatlı 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • revolver — is., Fr. revolver Fişek koymaya yarayan bölümü silindir biçiminde ve namlu gerisinde olan, tek parçadan oluşmuş tabanca, altıpatlar Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BİŞAR — f. Esir, kul, köle. Harpte teslim alınan kimse. * Altın, gümüş kakmalı işlemeler. * Takatsiz, dermansız, halsiz …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ZER-KEŞ — f. Altın kakmalı, altın işlemeli. * Altın tel yapan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”