- kalbi kırık
- sf., -ğı
Üzgün, ümitsiz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kırık — 1. is., ğı, jeol. Fay 2. is., ğı, hlk. Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın Birleşik Sözler kırık dölü Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kırığı olmak 3. sf., ğı 1) Kırılmış olan Kırık pencereden … Çağatay Osmanlı Sözlük
AZÜRDE-DİL — Kalbi kırık. Müteessir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kalp — 1. is., bi, esk., Ar. ḳalb Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kalp etmek 2. is., bi, anat., Ar. ḳalb 1) Göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kanı akciğerlere ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUZTARRÎN — Çaresizler. Sıkıntı içinde olanlar.(Arkadaş! Bilhassa muztar olanların dualarının büyük bir tesiri vardır. Bazan o gibi duaların hürmetine, en büyük bir şey, en küçük bir şeye musahhar ve muti olur. Evet, kırık bir tahta parçası üzerindeki fakir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dilâzürde — (F.) [ ﻩدرزﺁ لد ] kalbi kırık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
dilşikeste — (F.) [ ﻪﺘﺴﮑﺵ لد ] kalbi kırık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
hâtırâzürde — (A. F.) [ ﻩدرزﺁ ﺮﻃﺎﺧ ] kalbi kırık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
DİL-ŞİKESTE — f. Kalbi kırık, gönlü kırılmış olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KÂBBE — Hüzünden ve gamdan dolayı, hali kötü ve kalbi kırık olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük