- kalınlaşmak
- nsz
Kalın duruma gelmek
Ses Sevim'in sesi fakat kalınlaşmış, tıkanmış, yabancılaşmış bir ses.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ses Sevim'in sesi fakat kalınlaşmış, tıkanmış, yabancılaşmış bir ses.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kalnadmak — kalınlaşmak II, 350bkz: kalnatmak, kalnumak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kalnatmak — kalınlaşmak II, 350bkz: kalnadmak, kalnumak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
gövdelenmek — nsz 1) Gövde oluşmak 2) Gövde kalınlaşmak, belirgin duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalınlaşma — is. Kalınlaşmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalñulamak — suyun yüzüne çıkmak, sudan başını yüksek tutmak III, 379bkz: kalıñulamak kalnumak kalınlaşmak, III, 302bkz: kalnadmak, kalnatmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
koñramak — ses kalınlaşmak; bir şey … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini