- kalp çarpıntısı
- is., tıp
Kalbin düzensiz çalışması, yürek çarpıntısı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kalp — 1. is., bi, esk., Ar. ḳalb Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kalp etmek 2. is., bi, anat., Ar. ḳalb 1) Göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kanı akciğerlere ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürek çarpıntısı — is., tıp 1) Kalp çarpıntısı 2) mec. Merak, kaygı, korku vb. duygular sebebiyle beliren tedirginlik Ha bugün sokağa atılıyorum ha yarın diye yürek çarpıntısı geçirmişti. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarpıntı — is. Kalbin hızlı ve sık vurması Müthiş bir kalp çarpıntısı ve korku ile kanepeden kalktı. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler kalp çarpıntısı yürek çarpıntısı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller çarpıntısı tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
helecan — is., esk., Ar. ḫalecān Kalp çarpıntısı, çırpıntı Kalbim yalnız bu iki duygunun helecanıyla çarpıyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
alıp vermek — 1) kalp çarpıntısı geçirmek 2) herhangi bir konu üzerinde yoğun olarak düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük