kapalı

kapalı
sf.
1) Kapanmış olan, açılmamış, mestur, açık karşıtı
2) Geçilmez durumda olan
3) Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri)
4) Başı örtülü (kadın)
5) Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem
6) Gizli, saklı

Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir.

7) Açık olmayan (giyecek)

Damalı bir eteklik, açık mavi, kapalı bir yün kazak giymişti.

- N. Cumalı
8) Bulutlu, karanlık (hava)

Ankara'nın soğuk, kapalı havalı günlerinden biriydi.

- Y. K. Karaosmanoğlu
9) mec. İçe dönük yaradılışta olan

Kapalı ruhlu, ağırbaşlı, güç heyecana gelir insanlardır.

- R. H. Karay
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • Kapalı Çarşı — Das Beyazit Tor, Eingang zum Großen Basar Hauptweg ( …   Deutsch Wikipedia

  • Kapali Carsi — Das Beyazit Tor, Eingang zum Großen Basar Hauptweg (Kalpakçılar Başı Caddesi) vom Großen Basar Der Kapalı Çarşı (etwa „überdachter Markt“), im Deutschen „Großer Basar“ oder „Großer ged …   Deutsch Wikipedia

  • kapalı kutu — sf. 1) İçindekini belli etmeyen, sır saklayan (kimse) Bu kızdan şirket hakkında malumat almak kolay olmayacak. Kâfir kapalı kutu. H. Taner 2) Niteliği gizli kalan Ne dediği bilinmez, anlaşılmaz kapalı kutu şiirleri öpüp başımıza koymak lazım… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapalı duruşma — is., huk. Mahkemede görevlilerden ve orada bulunmak üzere özel izin alanlardan başkasının bulunmadığı duruşma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kapalı duruşma yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapalı oturum — is., huk. Gizli celse Türkiye Büyük Millet Meclisi ... kapalı oturumlar yapabilir... Anayasa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapalı toplum — is., top. b. Dış dünya ile her türlü ilişkisini kesmiş olan kendine yeterli insan topluluğu Bizim ilk romancılarımız, kapalı toplum düzeninin çelişkilerini ancak bilinçsizce saptayabiliyorlardı. S. İleri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapalı tribün — is., sp. Spor karşılaşmalarında seyircileri yağmurdan ve güneşten korumak için üstü kapalı olarak yapılmış bölüm …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapalı yer korkusu — is., tıp Dar ve kapalı yerlerde duyulan kaygı veya korku, klostrofobi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapalı yüzme havuzu — is. Kapalı bir mekân içine alınmış, suyu ısıtılan, yüzme sporunun yapıldığı havuz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapalı olmak — 1) iş yapmamak 2) ilgisiz kalmak Nedim i beğenmeyenler bu şenlikli dünyaya kapalı olanlardır. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”