kapanmak

kapanmak
nsz
1) Kapalı duruma gelmek

Son basamağı aştığım zaman, babanın kapısı hızla yüzüme kapandı.

- Y. Z. Ortaç
2) -e Dışarı ile ilişiğini kesmek

Rahatça çalışmak istediğim zamanlar buraya kapanırım ve kimse girmesin diye bazen içeriden de kapıyı kilitlerim.

- Y. K. Karaosmanoğlu
3) Çalışamaz, etkinliğini sürdüremez duruma getirilmek

Manzumem çıkmadı ve Rübap kapandı.

- Y. Z. Ortaç
4) Son verilmek, kesilmek

Arif sustu. Hacı Bey de üstelemedi. Söz de burada kapanmış oldu.

- M. Ş. Esendal
5) -e Yüzü, gövdesi bir yere gelecek biçimde eğilmek

Secdeye hamt için değil, güya utandıklarından kapandılar.

- R. E. Ünaydın
6) Tatile girmek

Okullar kapandı.

7) Yara iyileşmek
8) Göz kör olmak

Kazadan sonra bir gözü kapandı.

9) Hava bulutlanmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”