karalama defteri — is. Karalamaların yapıldığı defter, müsvedde defteri … Çağatay Osmanlı Sözlük
defter — is., Ar. defter Genellikle hafif bir kapak içerisinde, yazı yazmak için bir araya tutturulmuş kâğıt yaprakları Nikâh memurunun masasında, biraz sonra imzalayacakları defter vardı. S. Derviş Birleşik Sözler defter emini defterhane defterihakani… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karalanmak — nsz 1) Karalama işi yapılmak 2) Kara duruma gelmek 3) mec. Leke sürülmek, kötülük yüklenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
karalatmak — i Karalama işini yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
karalayış — is. Karalama işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
müsvedde — is., Ar. musvedde 1) Yazı taslağı, karalama 2) Bir şeyin kötü benzeri Anne değil ki anne müsveddesi. Birleşik Sözler müsvedde defteri insan müsveddesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
müsvedde defteri — is. Karalama defteri … Çağatay Osmanlı Sözlük
müsveddelik kâğıt — is., dı Karalama için kullanılan kâğıt … Çağatay Osmanlı Sözlük
tesvit — is., di, esk., Ar. tesvīd Karalama, müsvedde yapma … Çağatay Osmanlı Sözlük
sevâd — (A.) [ داﻮﺱ ] 1. karalık. 2. karalama, yazma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü