karasal

karasal
sf.
Karayla, toprakla ilgili, berri
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • karasal iklim — is., coğ. Kara iklimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karasal kumul — is. Deniz kıyısından uzak, çöllerde oluşan kumul …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karasal oluşuk — is., ğu, jeol. Yer kabuğunun kara bölümündeki katmanlarında olan oluşuk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • berri — sf., esk., Ar. berrī Karasal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iklim — is., coğ., Ar. iḳlīm 1) Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu, abuhava 2) esk. Ülke, diyar Geceleri çalışmak, gündüzlerinin çok sıcak olduğu iklimlerde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kara iklimi — is., coğ. Gece ile gündüz, yaz ile kış arasındaki sıcaklık farkı çok, yağışı az iklim, karasal iklim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kumul — is., jeol. Çöllerde veya deniz kıyılarında rüzgârların yığdığı kum tepesi, eksibe Birleşik Sözler karasal kumul …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oluşuk — sf., ğu 1) Oluşmuş 2) is., jeol. Bir jeoloji döneminde meydana gelmiş katmanlar dizisi Üçüncü zaman oluşukları. Birleşik Sözler karasal oluşuk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”