karmakarışık olmak — çok karışık duruma gelmek Benim köy sükûnuma yuva olmak üzere düşündüğüm bu odacık karmakarışık olmuş. H. Z. Uşaklıgil … Çağatay Osmanlı Sözlük
karmakarışık etmek — çok karışık duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
arapsaçı gibi — karmakarışık … Çağatay Osmanlı Sözlük
darmaduman etmek — karmakarışık bir duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tef çalsan oynayacak — karmakarışık olan eşyalar için söylenen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
darmaduman olmak — karmakarışık bir duruma gelmek Eskiler, genç hürriyet jandarmalarının aman vermez takipleri altında darmaduman olmuşlardı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜZEBZEB — Karmakarışık. * Elinden iş gelmez, bir şeye karar veremeyen. Beceriksiz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜŞEVVEŞ — Karmakarışık, anlaşılmaz, düzensiz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dersiz topsuz — sf. 1) Düzensiz, karmakarışık 2) zf. Düzensiz, karmakarışık bir biçimde Zihni disiplinden yoksundur, işine geldiği gibi dersiz topsuz, çelişki içinde konuşur. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
Raiponce (film, 2010) — Pour les articles homonymes, voir Raiponce. Raiponce … Wikipédia en Français