- kaşındırmak
- -i
Kaşınmasına yol açmak, kaşıntı vermek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dalamak — i 1) Köpek, kurt vb. hayvanlar dişlemek, ısırmak Köpek mi daladı seni? H. R. Gürpınar 2) Zehirli böcek, ısırgan otu, sert kumaş dokunarak teni acıtmak veya kaşındırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıcıklamak — i 1) Gıcık oluşturmak, kaşındırmak 2) mec. Kuşkulandırmak 3) mec. Cinsel istek uyandırmak Git de gözü onda gör, adamın yüreğini gıcıklıyor. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
ısırmak — i 1) Dişleri arasına alıp sıkmak Dolu bir kadeh içti ve meze yerine alt dudağını ısırdı. A. Gündüz 2) nsz Dişleriyle koparmak Koparın bir tane de ısırın bakın... S. F. Abasıyanık 3) Rüzgâr sert esmek, keskin bir biçimde etkilemek Ayaz insanın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaşındırma — is. Kaşındırmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemek — 1. is., ği 1) Yemek yeme, karın doyurma işi Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı 2) Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam 3) Günün belli saatlerinde yenilen besin Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir … Çağatay Osmanlı Sözlük