kaydırmak

kaydırmak
-i, -e
Kaymasını sağlamak, kaymasına yol açmak

Kocakarı biraz telaşla yüzünden çarşafı kaydırıp yine örtünerek ...

- H. R. Gürpınar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • ayağını kaydırmak — bir yolunu bulup birini işinden veya görevinden uzaklaştırmak Hatta vekilin bile ayağını kendisinin kaydırdığını iddia ediyor. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tayıtmak — kaydırmak II, 325, 326bkz: tayturmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • tayturmak — kaydırmak, 2iyındırmak III, 192bkz: tayıtmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • damaksıllaştırmak — i, dbl. Bir fonemin boğumlanma noktasını sert damağa doğru kaydırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • filenk — is., gi, den., Rum. Ağır cisimleri bir yerden bir yere kaydırmak ve özellikle deniz teknelerini karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaydırma — is. 1) Kaydırmak işi 2) sin., TV Alıcının herhangi bir araç üzerinde çeşitli yönlere hareket ettirilmesi 3) sp. Savunmanın belirli bir anında, oyunun güç noktasını birdenbire değiştirme Birleşik Sözler optik kaydırma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • silkelemek — i 1) Üstündeki şeyleri düşürmek, kaydırmak için bir şeyi üst üste, birden silkmek 2) Kuvvetle sarsmak Birini yakasından tutup silkelemek. 3) mec. Dövmek 4) mec. Sarsmak, etkilemek 5) mec. Yük olan, yük sayılan birinin geçim ve sorumluluğunu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İSTİZLAL — (Zelle. den) Ayağını kaydırmak istemek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”