kayış gibi — 1) sert, koparılmayan Kayış gibi et. 2) çok kirli Kayış gibi çamaşır … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayış — deriden kemer … Beypazari ağzindan sözcükler
kayış balığı — is., hay. b. Kâğıt balığıgillerden, Kuzey Avrupa denizleriyle Akdeniz in derinliklerinde yaşayan kemikli bir balık (Regalecus glesne) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayış dili — is. Kaba ve çirkin sözler kullanılarak konuşulan dil … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırma kayış — is. Bir çarkı döndürmek için kasnaktan kasnağa geçirilen kuşak biçimindeki kayış çember … Çağatay Osmanlı Sözlük
uruk kayış — kism, akraba; cemaet … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadış — kayış. I, 369, 499; II I, 10, 325 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kadışlamak — kayış yapınak. III, 335 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
RİHAT — Kayış yapımında kullanılan deri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TANEF — Kayış. * Dağ burnu. Dağ başı. * Kapı üstüne yapılan örtü. * Duvar üzerine yapılan saçak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük