ara kazanç — is., cı, tic. 1) Malı bütünüyle devretmeden arada elde edilen kazanç 2) Hisse senedi, tahvil, yabancı para vb. değerli kâğıtları daha kârlı görülen başka kâğıtlarla değiştirme işi, arbitraj … Çağatay Osmanlı Sözlük
KESB — Kazanç. Çalışmak. Sa y ve amel ile kazanmak. Elde etmek. Edinmek. Kazanç yolu. * Fık: Bir insanın kendi kudret ve iktidarını bir işe sarfetmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kâr bırakmak — kazanç getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yağmur yağarken küpünü doldurmak — kazanç fırsatı varken ondan yararlanarak para veya mal edinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş bulmak — kazanç bırakmak Bu fiyata verirsem baş bulmaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
para getirmek — kazanç sağlamak Hiç ömrümde bir saatimin bu kadar para getirdiğini bilmiyordum. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazganç — kazanç III, 386 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
KÂSİB — Kazanç sahibi. Kazanmak için çalışan. Kesbeden. Marifet için çalışan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KİSB Ü KÂR — Kazanç, iş güç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEKSEB — (C.: Mekâsib) (Kisb. den) Kazanç, gelir. * Kazanç yeri. Kazanç vasıtası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük