kazmak — kazmak, at hafarılanarak ve çamışlanarak ayağıyle yerl kazmak, kazılmak II,10, 59 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
iğne ile kuyu kazmak — yetersiz araçlarla, sürekli ve sabırlı bir biçimde çalışıp çok güç olan veya çok ağır yürüyen bir işi başarmaya çalışmak İğne ile kuyu kazmak gibi bir şeydi oymacılık. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
çay kenarında kuyu kazmak — elde, amaca ulaşılacak bol araç varken emek harcayarak başka yollar aramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mezarını kazmak — kötülüğünü istemek, kötü duruma düşürmek için uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mühür kazmak — bir metal üzerine, bir kimsenin, bir kuruluşun adını, unvanını ters olarak kazımak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çukurunu kazmak — (birinin) birinin felaketine yol açacak bir düzen kurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyusunu kazmak — (birinin) birinin yıkımına çalışmak, kötü duruma düşmesini istemek Yüzden ağır durup arkadan kabinenin kuyusunu kazacaksın! M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendi kuyusunu kendi kazmak — kendine zarar verecek davranışta bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
KERY — Kazmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
oymak — kazmak … Beypazari ağzindan sözcükler