kefalet

kefalet
is., huk., Ar. kefālet
Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik

O zamanlarda her sene kefaletleri yüzünden bin lira, iki bin lira ödemek mecburiyetinde kalınmış.

- A. Ş. Hisar
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • KEFALET-İ MUTLAKA — Huk: Bir kayıt ile bağlı olmıyan kefalet …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kefâlet — (A.) [ ﺖﻝﺎﻔﮐ ] kefillik …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • kefalet — kefil olma; kefillik, bir kimsenin alacaklısına karşı, o kimsenin borcunun yerine getirilmesini sağlamak yükümlülüğü altına girmek …   Hukuk Sözlüğü

  • kefalet mektubu — is., tic. Bir işin yapılması için birisinin kefil olduğunu, güvence verdiğini belirten belge …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kefalet senedi — is., tic. Gemi veya malın salıverilmesi ve serbest bırakılması için verilen belge …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KEFALET-BİT-TESLİM — Bir malın teslimine kefil olma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KEFALET-İ BİL-MAL — Fık: Bir mal için kefil olma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KEFALET-İ BİNNEFS — Birinin şahsına kefil olma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KEFALET-İ MUVAKKATA — Geçici bir zaman için kefil olma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KEFALET-İ NAKDİYE — Bir hususu te min için depozite yatırmak suretiyle kefil olma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”