- kefaret
- is., din b., Ar. keffāret
1) Bir günahı Tanrı'ya bağışlatmak umuduyla verilen sadaka veya tutulan oruç2) Diyet
Onu sevmek bile hayatımın kefareti oluyor.
- A. GündüzAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Onu sevmek bile hayatımın kefareti oluyor.
- A. GündüzÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
KEFARET — (Bak: Keffaret … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
diyet — 1. is., din b., Ar. diyet İslam hukukuna göre, öldürme ve yaralamalarda suçlunun ödemek zorunda olduğu para veya mal, kan pahası, kan parası, kefaret Kolunun diyetini ben verdim. Yoksa çolak kalacaktın. Ö. Seyfettin 2. is., Fr. diète Sağlığı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
YEMİN-İ LÂĞV — Alışkanlıkla veya dil sürçmesiyle veya sehven yapılan yemindir (ki; şer an kefâret lâzım gelmez … Yeni Lügat Türkçe Sözlük