Kefil — Kefil, Dorf im Liwa Bagdad (Asiatische Türkei) rechts vom Euphrat; Moschee u. Grab des Propheten Ezechiel … Pierer's Universal-Lexikon
kefil — (A.) [ ﻞﻴﻔﮐ ] kefil, kefalet eden … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
kefil olmak — borçlu borcunu ödemediğinde veya bir kimse verdiği sözü yerine getirmediğinde bütün sorumluluğu üzerine almak Kefil olmak istediğiniz adamı evvela benden soracaksınız. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
KEFİL Bİ-T-TESLİM — Bir malın teslimine kefil olan kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KEFİL — (Kefâlet. den) Birisinin bir borcu ifâsı lâzım gelirken, ifâ etmediği takdirde, o borcu ifâyı kendi üzerine alan kimse. Kefâlet eden kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kefil göstermek — bir iş için gerekli olan kefili bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
müteselsil kefil — is., huk. Borcun yerine getirilmesinde aynen borçlu gibi borcun ödenmesini üstlenen kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol — tanıklık boş oturan kimselerin, kefillik ise parası çok olan kimselerin işidir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEKFİL — Kefil etme. Kefil edilme. Kefil gösterme. * Boynuna aldırmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
oka almak — kefil olnnak I, 40 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini