- keşik
- is., -ği, hlk., Moğ.
Sıra, nöbet
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kesik — sf., ği 1) Kesilmiş olan Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük fakat çok dinç ve güzel bir nineydi. H. E. Adıvar 2) Kesilerek bozulmuş olan Kesik süt. 3) Kısa 4) is. Çiğ sütten yapılan yağsız peynir, çökelek, ekşimik 5) is. Gazete,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
keşik — is. Qarovul, güdük; qoruma. Keşik çəkmək – 1) qarovul çəkmək, bir obyekti qorumaq. Dəlilər . . dağın dörd tərəfində keşik çəkərdi. «Koroğlu». <Əbdül:> Məni malların keşiyini çəkmək üçün qoyublar. C. C.. <Gənclər> şəhərin, insanların… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
kesik kesik — sf. 1) Kısa kısa Gözlerini indirerek kesik kesik cümlelerle anlattı. H. Z. Uşaklıgil 2) zf. Ara vererek Bir koltuğa oturdu, kesik kesik ifade vermeye başladı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kesik Minare — The Kesik Minare (Broken Minaret) standing in the streets of Kaleiçi (Old Antalya) in Turkey was originally built as a Roman temple in the 2nd century AD. In the 600s, it was converted into a Byzantine church in honor of the Virgin Mary, but it… … Wikipedia
kesik hava — is., müz. Halk şiiri dışında yanık ezgili deyiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesik kelime — is., dbl. Bir bölümü kesilerek kullanılan söz foto (fotoğrafçı), oto (otomobil), akü (akümülatör) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesik Kerem — is., müz. Âşık Kerem in ezgilerinde görülen yanık türkü dalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesik koni — is., mat. Bir koninin tabanına paralel bir düzlemle kesilmesinden elde edilen cisim … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesik piramit — is., di, mat. Bir piramit, tabanına paralel bir düzlemle kesildiğinde taban yönünde kalan cisim … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesik prizma — is., mat. Bir prizmanın bütün yer ayrıtlarını kesen bir düzlemle elde edilen, kesiti ile tabanı arasında kalan cisim … Çağatay Osmanlı Sözlük