keyfî

keyfî
sf., Ar. keyfī
1) İsteğe bağlı olan
2) mec. Gerçeğe, akla, yol ve yönteme uymayan

Keyfî davranış. Keyfî karar.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • keyfi — ə. 1) keyfi istədiyi kimi; 2) ixtiyari, iradi; 3) keyfiyyətli …   Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti

  • keyfi yerinde — sf. Neşesi, sağlığı yerinde olan (kimse) Başıma yüzlerce adam topluyordum; yeni sahibimin keyfi yerinde idi. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller keyfi yerinde olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keyfi yolunda — sf. Keyfi yolunda Feride nin bu sefer keyfi pek yolundaydı. M. A. Ersoy …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keyfi bilmek — isterse yapmak, nasıl isterse öyle yapmak Gelmeyecekmiş, keyfi bilir! …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keyfi kaçmak — neşesi kalmamak Bir yatılı okul yatakhanesinde olduğunu hatırlayınca keyfi kaçmıştı. R. Ilgaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keyfi sıra — zf. Birinin kendi istediği gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keyfi tıkırında — sf. İşi, sağlığı, mutluluğu yerinde olan (kimse) Kuyruğum sıkıştı mı, gelsin Aysel, gelsin Ömer! İşlerim yolunda mı, keyfim tıkırında mı, unut bunları gitsin! A. Ağaoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keyfi yerinde olmak — sağlığı, neşesi, mutluluğu bulunmak Bugün keyfim yerinde olmadığından, arz odasına gelemeyeceğim. T. Oflazoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keyfi bozulmak — 1) hastalanmak 2) canı sıkılmak, rahatı kaçmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keyfi gelmek — neşelenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”