- kılavuz
- is.
1) Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber
Mum tutan kılavuzların arkasından içeri girdik.
- F. R. Atay2) Herhangi bir alanda ve konuda bilgi veren, yol yöntem gösteren kitap vbÖğrenci kılavuzu.
3) Evlenecek olan erkek veya kadına eş bulan kimse4) mec. Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimseKılavuzumuz Atatürk'tür.
5) den. Kılavuz gemisi6) den. Kılavuz kaptanİstanbul Boğazı'ndan kılavuz almadan geçmek yasaktır.
7) sin. Makaradaki filmlerin başında ve sonunda yer alan, filmin alıcı, yıkama aracı, basım aracı, gösterici vb. araçlara takılıp çıkarılmasında kolaylık sağlayan, asıl film için pay bırakan çeşitli renklerde film parçası8) tek. Somun veya boru içine yiv açmakta kullanılan araç9) tek. Dar ve uzun bir yerden tel, kablo gibi bükülebilen bir şey geçirilirken bunların ucuna bağlandığı sert nesneBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.