kıpırdak

kıpırdak
sf., -ğı
Çok hareketli, yerinde duramayan, canlı

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • eli dursa ayağı durmaz — kıpırdak, hareketli (kimse) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hareketli — sf. 1) Hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, müteharrik 2) Canlı, kıpırdak Hareketli bir çocuk. Bu perdenin hareketli sahneleri hep akşamları oynandığı için... H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaynaşık — sf., ğı 1) Birbirine kaynamış, kaynaşmış 2) hlk. Kıpırdak, oynak (kadın) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıpırdaklık — is., ğı Kıpırdak olma durumu Bu, formunda kalabilmesi ve fikrinin kıpırdaklığı için lazımdı. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kanı kaynamak — coşkun ve kıpırdak olmak Çocuğun kanı kaynıyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”