- kırlaşmak
- 1. nsz
Rengi kır olmak2. nszKırsal duruma gelmek
Burası memleketin bir temiz köşesi, şehrin kırlaşmış bir bucağı...
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Burası memleketin bir temiz köşesi, şehrin kırlaşmış bir bucağı...
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kırlaşma — is. Kırlaşmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
şakakları ağarmak (veya beyazlanmak) — 1) şakaklarındaki saçlar kırlaşmak, ağarmak Ben o eski adam değilim, şakaklarım nasıl beyazlanmış, görmüyor musun? Y. K. Karaosmanoğlu 2) yaşlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kır düşmek — (saçına veya sakalına) göze çarpar derecede beyaz kılları bulunmak, kırlaşmak Düşük siyah bıyıklarına, sakalına pek az kır düşmüş olan Selim Paşa, karısından çok genç görünüyordu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük