kısarak

kısarak
sf., -ğı, hlk.
1) Biraz kısa, kısaca

Kısarak boylu, kara kuru Nadir Hanım'ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş bir hanım var.

- M. Ş. Esendal
2) zf. Kısa süreli

Giyinip kuşanmak, nişanları takmak, süslenmek de başkaları görsün diyedir. Bunun için karşılama törenleri kısarak olur.

- M. Ş. Esendal

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • decrescendo — zf., müz., İt. decrescendo Sesi gittikçe kısarak (çalmak) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • etlenmek — nsz Şişmanlamak, semirmek Kısarak boylu, kara kuru Nadir Hanım ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş bir hanım var. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kısmak — i, ar 1) Sesi azaltmak, alçaltmak Radyoyu biraz kısar mısın? 2) Gözü biraz kapamak Adam göz kapaklarını kısarak bir hesapladı. N. Cumalı 3) Ezmek, büzmek, daraltmak Omuzlarını kısar, ellerini cebinden çıkarır, atar ağzından sigarasını. S. F.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yummak — i, ar Kısarak kapamak, sıkarak kapalı duruma getirmek Ağzını yummak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dişinden tırnağından artırmak — yiyecek giderlerini kısarak para biriktirmek Susuz Yaz adlı öykü kitabımı, oyunlarımı hep böyle dişimden tırnağımdan artırarak bastırdım. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kısmak — kısaltmak, daha kısa yapmak, kısarak çalmak; kıstırmak II, 11 üzenginin iki yan ında bulunan kayış,ilmikli ip, kement I, 474; II, 219 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”