- kısırlık
- is., -ğı
1) Kısır olma durumu
Bu çocuksuzluk, bu kısırlık zaten bütün hayatımı zehirleyen bir şey.
- H. E. Adıvar2) mec. Verimsizlik, akamet
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu çocuksuzluk, bu kısırlık zaten bütün hayatımı zehirleyen bir şey.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
AKM — Kısırlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AKARET — Kısırlık, kısır olma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CEDB — Kısırlık. * Kusur … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
UKM — Kısırlık. * Verimsizlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
UKR — Kısırlık. * Kısır olan kadının veya dişi hayvanın hali. * Mc: Netice alamama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Besim Ömer Akalın — (* 1862 oder 1863 in Istanbul; † 19. März 1940 in Ankara) war ein türkischer Professor der Medizin, Pascha, Abgeordneter der Großen Nationalversammlung der Türkei, Direktor des Türkischen Roten Halbmondes und zwischen 1921 und 1924 der sechste… … Deutsch Wikipedia
akamet — is., esk., Ar. ˁaḳāmet 1) Kısırlık, verimsizlik 2) mec. Başarısızlık, sonuçsuzluk Bu mücadeleden ruhumun yorgun düştüğünü, akamete mahkûm kaldığını görüyorum. H. C. Yalçın Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller akamete uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fakirlik — is., ği 1) Yoksulluk Bilmezsin belki arpa ekmeği de İran da fakirliğin sembolüdür. T. Buğra 2) Verimsizlik, kısırlık Toprağın fakirliği. 3) Yetersizlik Dilin fakirliği. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp … Çağatay Osmanlı Sözlük
soluksuzluk — is., ğu 1) Soluksuz olma durumu 2) ed., mec. Herhangi bir konuda sürekli verimli olamama Üstat, onları kısırlık, zayıflık, bücürlük ve soluksuzlukla suçlarken bu kuşağın saman ekmeği ile beslendiğini ileri sürmüştür. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
akâmet — (A.) [ ﺖﻡﺎﻘﻋ ] 1. verimsizlik, durgunlaştırma, aksatma. 2. kısırlık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü