- kıvamlı
- sf.
Gereken kıvamı bulmuş olan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
espresso — is., İt. espresso Kaynatılarak koyu kıvamlı duruma getirilen sert İtalyan kahvesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
helme — is., Ar. helīme 1) Fasulye, pirinç, buğday vb. taneler kaynatıldığında nişastanın çökelmesiyle oluşan koyu sıvı 2) Bazı bitkilerin kök, çiçek ve tohumlarında bulunan koyu kıvamlı madde Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller helme dökmek helme gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıvamlaştırmak — i, kim. Bir maddeyi sıvıdan ayırarak kıvamlı duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıvamsız — sf. Kıvamlı olmayan … Çağatay Osmanlı Sözlük
krem — is., Fr. crème 1) Tene yumuşaklık vermek veya güneş, yağmur vb. dış etkilerden korunmak için sürülen koyu kıvamlı madde 2) sf. Bu kıvamda hazırlanmış olan Krem deterjan. 3) Açık saman rengi 4) sf. Bu renkte olan Vücutlarının yumuşaklığını… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Maraş dondurması — is. Maraş yöresine özgü sert ve kıvamlı dondurma … Çağatay Osmanlı Sözlük
öz — 1. is., fel. 1) Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti. H. Taner 2) Kendine, kendi kendini anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz Öz eleştiri, öz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıvık — sf., ğı Yumuşak kıvamlı, suyu fazla Sıvık hamur … Çağatay Osmanlı Sözlük
viskozite — is., Fr. viscosité Bir maddenin ağdalı, koyu kıvamlı olma durumu, ağdalık Birleşik Sözler viskozite değeri … Çağatay Osmanlı Sözlük
yoğurt — is., du Maya katılarak koyulaştırılmış beyaz, kıvamlı bir süt ürünü Köylüler gelirdi bakraçlarıyla pazara yoğurt satmaya. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler yoğurt çiçeği yoğurt çorbası yoğurthane yoğurt otu yoğurt tatlısı … Çağatay Osmanlı Sözlük