kıyafet

kıyafet
is., Ar. ḳiyāfet
1) Kılık, elbise, giysi

Kıyafetinden onun da bir kalem beyi olduğu anlaşılıyordu.

- Ö. Seyfettin
2) Resmî giysi

Öyle de olsa ha deyince senin boyuna bosuna göre asker kıyafeti bulunur mu?

- Y. K. Karaosmanoğlu
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • kıyafet düşkünü — is. Kılık kıyafet düşkünü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıyafet — (A.) [ ﺖﻓﺎﻴﻗ ] kılık, görünüm …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • KIYAFET — Bir şeyin dış görünüşü, zâhiri. * Bir kimsenin giydiklerinin bütünü. * Heyet, şekil, suret. * Feraset. * Bir kimsenin ardınca olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kıyafet balosu — is. Alışılmış giysilerin dışında her çeşit özel giysinin giyildiği balo …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kılık kıyafet — is. 1) Üst baş ve dış görünüş En düşkün zamanlarımda bile bozmadığım kılık kıyafetimden onlar, beni iyi karşıladılar. R. N. Güntekin 2) Giysi Birleşik Sözler kılık kıyafet düşkünü Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kılık kıyafet köpeklere ziyafet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kalıp kıyafet — is. Dış görünüş Ne adını sanını ne kalıbını kıyafetini ne oturup kalkışını ne huyunu beğenirdim. Y. K. Karaosmanoğlu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kalıbı kıyafeti yerinde olmak kalıp kıyafetle adam adam olmaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kılık kıyafet düşkünü — is. 1) Giyecekleri eskimiş veya kötü olan kimse 2) Kılık kıyafete düşkün kimse, giyinmeyi seven kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kılık kıyafet köpeklere ziyafet — giyinişi ve görünüşü kötü ve tiksindirici olanlar için söylenen bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BÜZÛZET-İ HÂL — Kıyafet pejmürdeliği, hâl perişanlığı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜTENEKKİREN — Kıyafet değiştirip kendini tanıtmayarak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”