- kıyafetli
- sf.
Herhangi bir kıyafette olan, kılıklı
Asker kıyafetli.
Birleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Asker kıyafetli.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kalıplı kıyafetli — sf. Gösterişli, bakımlı Daire de değiştirilmiş, gözlüklü, kalıplı kıyafetli adamlar ortaya çıkmış, odacılar, kavaslar... M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılıklı kıyafetli — sf. İyi giyinmiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
bitlenmek — nsz Üzerinde bit üremek Bu kibar kıyafetli adamdan öteki bitlenenler ve dayak yiyenlerden daha çok iğrenir oldu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ispirto — is., hlk., İt. spirito 1) Alkol Garip kıyafetli, ağızları ispirto kokan, gözleri kırmızı iki adamla gırtlak gırtlağa boğuşuyordu. H. E. Adıvar 2) mec. İçki Birleşik Sözler ispirto ocağı tuvalet ispirtosu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalıplı — sf. 1) Kalıplanmış olan 2) mec. Düzgün, biçimli Hüseyin Efendi, ütülü pantolonu, kalıplı fesi, yeni kravatı, temiz gömleği ve olgun konuşması ile sahiden efendiydi. Y. Z. Ortaç 3) mec. İri yapılı, heybetli Birleşik Sözler kalıplı kıyafetli … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılıklı — sf. 1) Herhangi bir kılıkta olan Dilenci kılıklı bir adam. 2) Birinin huyunda olan, davranışlarını taklit eden 3) hlk. Güzel, temiz Birleşik Sözler kılıklı kıyafetli anası kılıklı … Çağatay Osmanlı Sözlük
elden kaçmak — 1) sahip olamamak 2) değerlendirememek Kibar kıyafetli bir hanım, elden kaçmış eski fırsatların hırsı gözlerinde parlayarak dedikodu yapmaya başladı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
tur — yokarı, karşu eyi, güzel, kiyafetli; dam. tuzak … Çağatay Osmanlı Sözlük