- kıyasıya
- sf.
1) Çok şiddetli, korkunç, müthiş2) zf. Canını yakmak, öldürmek amacıyla
Bir dövüşmeyi müteakip bazen iki kişi, bazen iki saf arasında kıyasıya bir boğuşmadır başlardı.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir dövüşmeyi müteakip bazen iki kişi, bazen iki saf arasında kıyasıya bir boğuşmadır başlardı.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gırtlak gırtlağa gelmek — kıyasıya dövüşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
pençe pençeye gelmek — kıyasıya, öldürürcesine dövüşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
birbirinin gözünü çıkarmak — kıyasıya dövüşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Allah yarattı dememek — kıyasıya dövmek, çok hırpalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Rassismus-Turanismus-Verfahren — Im Rassismus Turanismus Verfahren (türkisch Irkçılık Turancılık davası, auch Turkismus Turanismus Verfahren genannt) vom 7. September 1944 bis zum 29. März 1945 wurden 23 politische Persönlichkeiten des Turkismus und des Turanismus wegen… … Deutsch Wikipedia
boğazlaşmak — nsz, le 1) Birbirini boğazlamak İçimde bir boşlukla karmakarışık bir doluluk boğazlaşıyor. A. Gündüz 2) Kıyasıya dövüşmek Otuz bu kadar devlet, hiç durmadan dinlenmeden boğazlaşabilirler miydi? Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapışmak — i 1) Birlikte bir şeyin üzerine üşüşüp aceleyle almak, kapmak 2) le Kavgaya tutuşmak En yakın arkadaşı bir romancımızla bu konuda kapıştığı geceyi unutamam. H. Taner 3) nsz Kavgaya girmek Her seferinde kıyasıya kapıştıklarını, nahak yere kalp… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıyıcı — 1. is., esk. Kıyılara vuran enkazı devletten aldığı izinle toplayan kimse 2. is. 1) Kıyma işini yapan kimse Tütün kıyıcısı. 2) sf. Acıma duygusu olmayan, başkalarına kıyasıya kötülük eden, gaddar, zalim … Çağatay Osmanlı Sözlük
nahak yere — zf. Haksız, gereksiz olarak, boş yere, boşuna Her seferinde kıyasıya kapıştıklarını, nahak yere kalp kıracaklarını sanıyor. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepelemek — i 1) Ayakları altında ezmek 2) mec. Bozguna uğratmak, hırpalamak Sen ona ilişirsen ben de seni tepelerim. B. Felek 3) mec. Kıyasıya dövmek … Çağatay Osmanlı Sözlük