- araçsız
- sf.
1) Doğrudan doğruya yapılan veya olan, vasıtasız, bilavasıta2) zf. Araç olmaksızın, vasıtasız bir biçimde, bilavasıta
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
araçsızlık — is., ğı Araçsız olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
beden eğitimi — is., sp. Vücudu güçlendirmek ve sağlığı korumak amacıyla araçlı veya araçsız hareketler yapma, beden terbiyesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilavasıta — sf., zf., esk., Ar. bilāvāsiṭa Araçsız … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğrudan doğruya — zf. Dolaysız, araçsız, araya başka bir şey girmeden, resen Gazeteyi doğrudan doğruya kendimiz satıyoruz. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
piramit — is., di, mat., Fr. pyramide 1) Tepeleri ortak bir noktada birleşen, tabanları da herhangi bir çokgenin birer kenarı olan birtakım üçgenlerden oluşmuş cisim, ehram 2) sp. Gösteri jimnastiklerinde, jimnastikçilerin, araçlı veya araçsız olarak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vasıtasız — sf. 1) Araçsız Silahsızdık, vasıtasızdık, tarafsızdık fakat sırf ümitli idik. R. E. Ünaydın 2) Doğrudan, dolaysız Birleşik Sözler vasıtasız vergi … Çağatay Osmanlı Sözlük