- kıymettar
- sf., esk., Ar. ḳiymet + Far. -dār
Değerli
O kıymettar elmaslar işte bu kadının hediyeleri idi.
- H. C. Yalçın
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
O kıymettar elmaslar işte bu kadının hediyeleri idi.
- H. C. YalçınÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
KERİME — Kız evlâd. * Kendine ikram edilmiş kimse. Şerefli. * Güzide, seçkin, kıymetli şey. * Vücudun kıymettar yerlerinden her biri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUAZZEZ — Çok aziz. Muhterem. Çok sevgili, kıymettâr, izzetlendirilmi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RAHMANİYYET — Cenab ı Hakk ın Rahman oluşu.(Yâni: Gözümüzle görüyoruz, birisi var ki, bize zemin yüzünü rahmetin binlerle hediyeleri ile doldurmuş, bir ziyafetgâh yapmış ve Rahmâniyetin yüz binlerle ayrı ayrı lezzetli taamları içinde dizilmiş bir sofra etmiş… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İ'CAZ — Âciz bırakmak. Acze düşürmek, şaşırtmak. * Edb: Mu cize derecesinde düzgün ve icazlı söz söylemek. Benzerini yapmada herkesi acze düşürmek. Güzel söz söylemekte insanların muktedir olmadıkları derece. * Mu cizelik olan şey.(Kur an 1350 senedir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük