kızılboya

kızılboya
is., hlk.
Kökboyası

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • boya — is. 1) Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde Tırnaklarının boyasını beğenmiyorum. F. R. Atay 2) Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu veya yağlı boya 3) mec. Aldatıcı görünüş 4) hlk.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kızıl — is. 1) Parlak kırmızı renk 2) sf. Bu renkte olan Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta / Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta. A. Haşim 3) sf., mec. Aşırı derecede olan Softalar arasında kızıl bir kavga kopmuştu. F. R. Atay 4) mec.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kökboyası — is., bit. b. Kökboyasıgillerden, 1 2 m uzunluğunda, çalı görünüşünde, gövdesi sert dikenli, kök sapları boyacılıkta kullanılan, çok yıllık bir bitki, kızılboya, kızılkök, yumurtakökü (Flubia tinctorum) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”