KÜMTE — Kızıllık, kırmızılık, humret … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
alazlama — is. 1) Alazlamak işi 2) Vücutta kızıllık veya kızıl lekeler belirmesi durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
alazlanmak — nsz, hlk. 1) Alazlama işine konu olmak 2) İnsan derisinin üstünde kızıllık veya kızıl lekeler belirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırmızılık — is., ğı Kırmızı olma durumu, kızıllık Bir iki gün sonra kollara ve omuz başlarına domates kırmızılığı çöker. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
humret — (A.) [ تﺮﻤﺣ ] kırmızılık, kızıllık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
FECR — Tan yerinin ağarması. Şafak. Sabah vakti, güneş doğmadan evvel şarkta hâsıl olan kızıllık. * Bir şeyi genişçe ikiye ayırmak. * Günah işlemek. Fücur ve fısk işlemek. Yalan söylemek. * Tekzib eylemek. * İsyan ve muhalefet eylemek. * Haktan sapmak.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HUMRET — Kırmızılık. Kızıllık. Masumane şefkat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAŞER — Çok fazla kırmızılık. Ziyâde kızıllık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KUTME — Bozluk ve kızıllık olan renk. (O renkte olana aktem derler.) (Müe: Katm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SÜRHÎ — Kırmızılık, kızıllık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük