kızmak

kızmak
nsz, -ar
1) Isıtılan veya ısınan bir nesnenin sıcaklığı çok artmak

Taşlar güneşten kızmıştı.

2) At, eşek vb. hayvanlar çiftleşmek istemek, kösnümek
3) Dişi kuşlar zamanı gelip kuluçkaya yatma isteği göstermek
4) mec. Öfkelenmek, sinirlenmek

Tamamıyla bir Fransız olduğumu anlayınız da şapka giydiğime kızmayınız, olur mu?

- Ö. Seyfettin
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • keli kızmak — öfkelenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kafası kızmak — öfkelenmek Namusum hakkı için bir kafam kızarsa atarım denize seni. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözü kızmak — gözü hiçbir şey görmeyecek ölçüde öfkelenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hoturdamak — kızmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • mamalamak — kızmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • kaş çatmak — kızmak, öfkelenmek Dönüp ardına baktı, bakmasıyla kaşlarını çatması bir oldu, yüzü kararıverdi. B. Günel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boşlaglanmak — kızmak, öğüt tutmanıak II, 272 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kadranmak — kızmak, köpnrmek. II, 249 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • telgenmek — kızmak, içlenmek II, 242 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • dişemek — kızmak, aletin ağzını eğelemek …   Beypazari ağzindan sözcükler

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”