kilitlemek

kilitlemek
-i
1) Anahtarla kilidi kapamak

Annesi bu olaydan sonra iki gün kapıyı kilitlemiş, korku içinde yaşamıştı.

- H. E. Adıvar
2) Bir nesne veya bir kimseyi kilitli bir yere kapamak

Bütün giyeceklerini dolaba kilitlemişler. Çocuğu bodruma kilitlemiş.

3) Karşılıklı çıkıntı ve girintileri olan şeyleri birbirine geçirmek, kenetlemek

Sırtüstü kerevete uzanarak iki elimin parmaklarını ensemde kilitledim.

- R. N. Güntekin
4) mec. Sıkıca tutmak

Zehra parmaklarıyla kadehini kilitledi.

- A. İlhan

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • ağzını kapamak (veya kilitlemek) — (kendi) susmak, bir şey söylemek istememek Kendini tutamıyorsun, bari ağzını kapa, sus, küçülme. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kilit altına almak — kilitlemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kilit vurmak — kilitlemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • IKFAL — Kilitlemek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • erezlemek — kilitlemek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • kenetlemek — kilitlemek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • köslemek — kilitlemek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • kiritlemek — kilitlemek III, 330, 345, 348 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • hece yutumu — is., dbl. Kelime içinde benzer hecelerden birinin düşmesi: kilitlemek > kitlemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kilitleme — is. Kilitlemek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”