- kişnemek
- nsz
At, bağırır gibi yüksek ses çıkarmak
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı.
- F. N. Çamlıbel
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı.
- F. N. ÇamlıbelÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kişnemek — I, 236, II I, 302 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
çavdurmak — kişnemek, sinmek, hamyaze … Çağatay Osmanlı Sözlük
kişneme — is. Kişnemek işi veya sesi Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle / Canlandı o meşhur ova at kişnemesiyle. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
okramak — nsz, hlk. Acıkmış, susamış olan at yiyecek veya su gördüğü zaman kişnemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
okramak — atlar su ve yem içün kişnemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kökreşmek — gürlemek, kükremek, kişnemek, kükreşmek II, 222, 223; III, 147 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
okluk — sadak, I, 100 okramak yem zaman ında kişnemek, homurdanmak I, 275 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
DABH — Atların koşu esnasındaki nefeslerinin sesleridir ki, sahil denilen kişnemek değil, yemi ve sahibini gördüğü zaman yaptığı gibi hamhame denilen sesi de değil; hızlı nefes sesi olan bir harıltı ve hohlamadır. Denilmiştir ki: Dabh, bir at ve bir de… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük