- kolaylıkla
- zf.
Sıkıntı çekmeden, güçlüklere uğramadan, kolayca
Bu telgrafla meydana çıkan yeni meseleyi kolaylıkla çözecekti.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu telgrafla meydana çıkan yeni meseleyi kolaylıkla çözecekti.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bülbül gibi konuşmak (veya okumak) — kolaylıkla konuşmak, okumak Kadın bülbül gibi Fransızca konuşuyor. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir kolayını bulmak — kolaylıkla yapabilmeyi sağlamak veya yapma yolunu bulmak Bu Şadi ne yapar yapar, İstanbul daki bütün yabancı konsoloslukların kokteyline, yemeğine kendini davet ettirmenin bir kolayını bulur. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
BER-VECH-İ YESİR — Kolaylıkla, kolayca … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KABİL-İ İNKİSAR — Kolaylıkla kırılabilir şeyler, kırılması kolay olan nesneler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEHLEN — Kolaylıkla, kolay surette … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEYESSÜR — Kolaylıkla husule gelme. * Muvaffakiyet ve başarı ile bitme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSAGA — Kolaylıkla ve rahatlıkla yutulma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yumuşak — sf., ğı 1) Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı Pamuk yumuşaktır. 2) Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı Yaş dallar yumuşak olur. Yumuşak kumaş. 3) Dokunulduğunda hoş bir duygu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
müyesser olmak — 1) kolaylıkla ortaya çıkmak, kolaylıkla elde edilmek 2) nasip olmak ... şoförün yanına yerleşmek imtiyazı çok şükür bana müyesser oldu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık raf — is. Kitaplıklarda ve mağazalarda kitapların ve malların kolaylıkla seçilebilmesini sağlamak üzere yapılmış sergen … Çağatay Osmanlı Sözlük